Mevzuat.com

Mevzuat ve Yargı İçtihatları İçin Başvuru Kaynağı


   

- Anayasa Mahkemesinin E: 2004/14 (5035 Sayılı Kanun ile İlgili), K: 2004/84 Sayılı Kararı

Dokümanın Başlığı
:
- Anayasa Mahkemesinin E: 2004/14 (5035 Sayılı Kanun ile İlgili), K: 2004/84 Sayılı Kararı
Kanun / Karar No
:
Kabul Tarihi
:
1 Kasım 9999
Resmi Gazete Tarihi
:
22 Ekim 2005
Resmi Gazete Sayısı
:
0
Resmi Gazete Görüntüsü
:


Anayasa Mahkemesi Kararı

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Esas Sayısı : 2004/14

Karar Sayısı : 2004/84

Karar Günü : 23.6.2004

İPTAL DAVASINI AÇAN:Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeleri Ali TOPUZ, Haluk KOÇ ve 119 Milletvekili

İPTAL DAVASININ KONUSU:25.12.2003 günlü, 5035 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un;

A -18.2.1963 günlü, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun 5. maddesini değiştiren 23. maddesinin,

B -197 sayılı Yasa'nın 6. maddesinde yer alan (II), (III) ve (IV) sayılı tarifeleri değiştiren 24. maddesinin,

C -50. maddesinin (d) bendinin,

Anayasa'nın 2., 7., 8., 10., 11. ve 73. maddelerine aykırılığı savıyla iptalleri ve yürürlüklerinin durdurulması istemidir.

I - İPTAL VE YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMLERİNİN GEREKÇESİ

İptal ve yürürlüğün durdurulması istemini içeren 27.2.2004 günlü dava dilekçesinin gerekçe bölümü şöyledir:

"I. OLAY

Hükümetin hazırlayarak parlamentoya sunduğu, ekonomik olaylarıetkileyebilecek, vergilemede basitlik ve adaleti sağlamaya yönelik düzenlemeleriiçeren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı parlamentoda görüşülerek kabul edilmiştir.

5035 sayılı Kanunda yer alan düzenlemelerin bir bölümü, motorlu taşıtlarvergisi ile ilgilidir.

5035 sayılı Kanun, motorlu taşıtların, değerlerinin göz önünde tutularakvergilendirilmesini esas alan düzenlemeler getirmemiştir. 5035 sayılı Kanun ilemotorlu taşıtlar vergisinde yapılan yeni düzenlemelerle, vergi yükünün dağılımındakiadaletsizlik ortadan kalkmamıştır.


Bu düzenlemeler yanında, Kanunun yürürlüğü ile ilgili madde de, hukukuntemel ilkelerinden olan kanunların geriye yürümezliği ilkesine aykırıdır.

Özet olarak ifade etmek gerekirse, söz konusu düzenlemeler hukukun temelilkelerine ve Anayasa'ya aykırılıklar içermektedir.

Anayasa'ya aykırı olan bu hükümlerin iptali ve uygulanmaları durumunda giderilmesi olanaksız hukukî durum ve zararlar ortaya çıkacağı için, iptal davasısonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulması istemi ile Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açılmıştır.

Aşağıda önce, 5035 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması HakkındaKanunun söz konusu dava çerçevesinde iptali istenen hükümlerine yer verildiktensonra, iptali istenen hükümlerle ilgili olarak Anayasa'ya aykırılık gerekçeleriaçıklanmıştır.

II. İPTALİ İSTENEN HÜKÜMLER

(...)

III. GEREKÇE

1. 5035 Sayılı Kanunun 23 üncü Maddesi ile Değiştirilen 197 SayılıKanunun 5 inci Maddesinin Anayasa'ya Aykırılığı

Motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi gibi servet üzerinden alınan vergidir. 197sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun kapsamına giren taşıtlar, Kanunun 5 ve 6ncımaddesindeki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı tarifelere göre vergilendirilmektedir.

5035 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun 5 inci maddesini değiştirerek, otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları vebenzerleri ile motosikletlerin vergilendirildiği (I) sayılı tarifeyi yeniden düzenlemiştir.


Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun 5 inci maddesinde yapılan değişiklikler;mükelleflerin ödeme gücünü esas almak suretiyle mevcut adaletsiz yapıyıdeğiştirmediği gibi, kimi yönlerden daha da adaletsiz bir durumun ortaya çıkmasınaneden olmuştur.

Yapılan düzenlemeyle, Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun (I) sayılıtarifesinde yer alan otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri ile motosikletlerinvergilendirilmesindeki net ağırlık uygulamasına son verilmekte, motor silindir hacmive yaş esasını baz alan bir vergi uygulaması getirilmektedir.

Buna göre, taşıtların silindir hacimleri, 1300 cm3ve aşağısı; 1301 - 1600 cm3;1601 - 1800 cm3; 1801 - 2000 cm3; 2001 - 2500 cm3; 2501 - 3000 cm3; 3001 -3500 cm3; 3501 - 4000 cm3; 4001 cm3ve yukarısı olarak dokuz farklı gruptaderecelendirilmiştir.

Ayrıca bu derecelendirme de kendi içinde 1-3 yaş, 4-6 yaş, 7-11 yaş, 12-15 yaş, 16 ve yukarı yaş olmak üzere 5 ayrı gruba ayrılmıştır.

Taşıtın motor silindir hacmi arttıkça ödenecek motorlu taşıtlar vergisinin tutarıda artmakta; taşıtın yaşı büyüdükçe ödenecek motorlu taşıtlar vergisinin tutarıazalmaktadır.

Taşıtın motor silindir hacmi ve yaşı ise, verginin konusunu oluşturan taşıtındeğerini, yani servet unsurunun değerini doğrudan doğruya yansıtmamaktadır. Aynı silindir hacmi ve yaştaki, değeri birbirinden çok farklı taşıtlar için aynı vergininöngörülmesi, eşitlik görünümünde fakat aslında Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı birdurumun ortaya çıkmasına neden olmaktadır.


Anayasa'nın "Vergi ödevi" başlıklı 73 üncü maddesinin birinci fıkrasında,"herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi vermekleyükümlüdür" denilmektedir.

Fıkrada, verginin genel olması, mali güce göre olması ve kamu giderlerinikarşılamak üzere alınması öngörülmüştür.

Genellik ilkesi, sosyal sınıf farkı gözetilmeksizin herkesin elde ettiği gelir,servetyada harcamalar üzerinden vergi ödenmesini amaçlar.

Mali güce göre vergilendirme ise, verginin kişilerin ekonomik ve kişiseldurumlarına göre alınmasıdır. Bu ilke, mali gücü fazla olanın, mali gücü az olanaoranla daha fazla vergi ödemesi gereğini belirler. Mali gücün tanımı Anayasa'dabulunmamakla birlikte genellikle ödeme gücü anlamında kullanılmaktadır. Kamumaliyesi yönünden ise gelir, servet ve harcamalar mali gücün göstergeleridir.

Verginin mali güce göre alınması aynı zamanda vergide eşitlik ilkesininuygulama aracıdır. Vergide eşitlik ilkesi, yükümlülerin vergi ödeme güçlerinin dikkate alınmasını gerektirir.

Vergilendirmede adalet ve eşitlik; verginin mali güce göre ödenmesi veherkesin vergi ödemesi ilkesi ile hayata geçer. Vergi yükünün adaletli ve dengelidağılımı bu ilkelere dayanılarak sağlanır. Vergide eşitlik ilkesi, mali gücü aynıolanların aynı, mali gücü farklı olanların ise farklı oranlarda vergilendirilmesinigerektirir.

Anayasa'nın 73 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, vergi yükünün adaletli vedengeli bir biçimde dağılımının sağlanması amaçlanmıştır. Sermaye iratlarınınücretlere göre farklı değerlendirilmesi, en az geçim indirimi, artan oranlı vergilendirmegibi uygulamalar, vergi yükünün adalete uygun ve sosyal amaçlı dağıtımınınaraçlarıdır.


Yasakoyucu, Anayasal kurallara uymak koşuluyla gelir, servetyada harcamanın vergilendirilmesinde konulara, nitelik veya miktarlara göre değişik ölçütler getirebilir. Ancak, bu ölçütlerin de Anayasa'nın 73 üncü maddesinde ifadesinibulan verginin mali güce göre alınması ve genel olması ilkelerine ve Anayasa'nındiğer hükümlerine uygun olması gerekir.

5035 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin değiştirdiği 197 sayılı Kanunun 5inci maddesinde yapılan düzenlemede ise, bir servet vergisi olan motorlu taşıtlarvergisinin miktarının, vergi konusu olan taşıtın değerine göre belirlenmediğigörülmektedir. Bunun yerine, motor silindir hacmine ve taşıtın yaşına görevergilendirme esası benimsenmiştir. Bu da, vergi yükünün adaletsiz ve eşitlik ilkesine aykırı bir biçimde dağılımına yol açmıştır.

5035 sayılı Kanunun gerekçesinde, aracın değeri ile bağlantılı bir vergilemeiçin en uygun ölçünün aracın sigorta değerinin olduğu açıkça ifade edilmiştir. Yani,motor silindir hacmi ve taşıtın yaşı gibi ölçütlerin taşıtların gerçek değeriniyansıtmadığı, bu ölçütlere göre vergi alındığında, vergi yükünün adaletsiz dağılımınaneden olunacağı ve mükelleflerden ödeme güçlerini aşan miktarda vergi alınacağı,kanun koyucu tarafından dolaylı olarak kabul edilmektedir.

Nitekim bu kabul, 5035 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle değiştirilen 197sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun 5 inci maddesinin son fıkrasında açıkçagörülmektedir.


Söz konusu fıkra aynen şöyledir: (I) sayılı tarifede yer alan otomobil,kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerine ait vergi tutarlarının Türkiye Sigorta veReasürans Birliği tarafından her yılın Ocak ayında ilan edilenkaskosigortasıdeğerlerinin % 6'sını aşması halinde, aynı yaş grubunda bulunan taşıtlara ait vergi tutarlarını, bir alt kademedeki taşıtlara isabet eden vergi tutarı olarak belirlemeye, buoranı % 4'e kadar indirmeye ve kanuni oranına kadar artırmaya Bakanlar Kuruluyetkilidir.

Bu fıkra da göstermektedir ki, 5035 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiylegetirilen ve taşıtlar için ödenecek olan motorlu taşıtlar vergisinin hesabında dikkatealınan kriterler, taşıtın yani servetin gerçek değerini ortaya koymamaktadır. Bunedenle de mali güce göre vergilendirme ve vergi yükünün adaletli ve dengeli bir biçimde dağılımı ve eşitlik ilkeleriyle, dolayısıyla Anayasa'nın 10 uncu ve 73 üncümaddeleriyle bağdaşmamaktadır.

Diğer taraftan, 5035 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesiyle 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun 5 inci maddesine eklenen fıkra ile, mali gücü aşan vevergi yükünün adaletsiz dağılımına neden olacak vergilendirme durumlarını önlemeküzere tedbir alabilmesi için Bakanlar Kurulu'na yetki verilmiştir. Bu yetkilendirme;yetkinin sınırları çok geniş olduğu için Anayasa'nın yasama yetkisinindevredilemezliği ilkesine aykırıdır. Kaldı ki böyle bir yetkilendirme, keyfi uygulamalara yol açabilecek, ölçüsüz bir yetkilendirme niteliğini de taşımaktadır.


5 inci maddenin son fıkrasına göre, (I) sayılı tarifede yer alan taşıtlarınkaskodeğerinin % 6'sından fazla miktarda vergi ödemeleri, mali gücü aşan orandavergilendirme olarak kabul edilmektedir.

Taşıtlarınkaskodeğerinin % 6'sından fazla miktarda vergi ödemeleri halindeBakanlar Kurulu vergi tutarını bir alt kademedeki taşıtlara isabet eden tutara indirebilecektir. Örneğin, motor silindir hacmi 4001 cm3'ten büyük ve 3 yaşındanküçük bir taşıt için ödenecek olan motorlu taşıtlar vergisi tutarı (9 milyar TL.), aynıtaşıtınkaskodeğerinin % 6'sını aşarsa, Bakanlar Kurulu bu yaş grubundaki taşıtlarınmotorlu taşıtlar vergisini bir alt kademedeki taşıtlar için belirlenen tutaraindirebilecektir. Yani, (5 milyar 500 milyon TL'ye). Bunun anlamı, Bakanlar Kurulu'na verilen yetki ile taşıtın vergi tutarının % 39 oranında azaltılabilecek olmasıdır.

Bakanlar Kurulu bu yetkisini aynı anda tüm kademeler için kullanabilir. Budurumda 3 yaş ve altındaki taşıtlar için ödenecek olan motorlu taşıtlar vergisi tutarı 9milyar TL'den 250 milyon TL'ye düşebilir. Bakanlar Kurulu bu durumda motorlutaşıtlar vergisi tutarını % 97 oranında azaltabilecektir.

Bireylerin sosyal ve ekonomik durumlarını etkileyecek keyfi uygulamalaraneden olunmaması için vergilendirmede, vergiyi doğuran olayın; vergilerin matrah veoranlarının alt ve üst sınırlarının; tarh, tahakkuk ve tahsil usullerinin; yaptırımlarınınve zamanaşımı gibi belli başlı temel öğelerinin yasalarla belirlenmesi gerekir. Ancak, yasa ile her konuyu bütün kapsam ve ayrıntılarıyla düzenlemenin olanaklı olmadığı durumlarda yürütme organına açıklayıcı ve tamamlayıcı nitelikte idari işlem yapmayetkisi verilebilir.


Nitekim, Anayasa'nın 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alanhükme göre; "vergi, resim, harç ve benzeri yükümlülüklerin muaflık, istisnalar veindirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir."

Anayasa'da Bakanlar Kurulu'na tanınan yetkinin sınırları bellidir. Bu sınırlariçinde kalarak Bakanlar Kurulu'na yetki verilmesi Anayasa'ya uygundur. AncakBakanlar Kurulu'na, vergilerin kanunla konulup, kaldırılması, değiştirilmesi vevergilerin yasallığı ilkesini zedeleyecek ölçüde geniş yetkiler verilirse, buyetkilendirme Anayasa'ya aykırı olur.

Anayasa Mahkemesi'nin birçok kararında belirtildiği gibi, yürütme organına;asli, genel, sınırsız, esasları ve çerçevesi belirsiz ve takdir yetkisinin çok geniş olarakkullanılmasına yol açabilecek düzenleme yetkisi verilemez. Bunun nedeni, böyle biryetkilendirmenin yürütmeye yasama yetkisinin devredilmesi anlamına gelmesi veböyle bir yetki devrine Anayasa'nın 7ncimaddesinin imkan tanımamasıdır.

Anayasa'nın 8 inci maddesinde, yürütme yetkisi ve görevi, Anayasa vekanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir biçiminde tanımlanan "idarenin kanuniliği" ilkesi de, bir konuda yapılacak düzenlemenin, yasama yetkisinin devrineyol açmayacak belirginlikte olmasını gerektirir.

Oysa, dava konusu 5035 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin değiştirdiği 197sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle Bakanlar Kurulu'na takdir yetkisinin çok genişolarak kullanılmasına yol açabilecek düzenleme yetkisi verilmiştir. İdareye tanınan bu geniş yetkinin açık bir yetki devri oluşturduğunda duraksamaya yer yoktur.


Nitekim, Anayasa Mahkemesi'nin E. 2001/36 sayılı kararında aynen şöyledenilmektedir:

"Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun yetki başlıklı 10 uncu maddesine göre, vergi miktarları yeniden değerleme oranında her yıl artmakta ve bu usulle maktu vergilerin zamanla aşınması önlenmektedir. Ancak, dava konusu kuralla belirtilen artışın yeterli olmaması veya değişen ekonomik koşullara uygunluğun sağlanmasıamacıyla Bakanlar Kurulu'na yeniden değerleme oranının % 50 fazlasınıgeçmemek,% 20'sinden az olmamak üzere yeni oranlar belirleme yetkisi de verilmiştir. Buna ekolarak Bakanlar Kurulu'na bir de bu tutarları yirmi katına kadar artırma yetkisininverilmiş olması, yasama yetkisinin devrine yol açan ve vergi adaleti ile bağdaşmayanölçüsüz bir düzenlemedir. İptali istenilen kuralla vergi miktarının, taşıtların tekniközellikleri ve/veya kullandıkları yakıt türleri, kullanım amaçlarına göre ayrıayrıveya topluca yirmi katına kadar arttırılabilmesi için Bakanlar Kurulu'na yetki verilmesi, keyfibir uygulamaya neden olabileceğinden hukuk güvenliği ilkesi ile debağdaşmamaktadır"

5 incimaddenin son fıkrasında Bakanlar Kuruluna verilen yetki, keyfiuygulamalarayol açacak kadar geniş ve belirsiz olduğu için, hukuk güvenliğinisarsacak veAnayasa'nın 2ncimaddesinde yer alan hukuk devleti ilkesiyleçelişecektir.

Öte yandan, Anayasa'ya aykırı hükümlerin hukukun üstünlüğü ve hukukdevleti ilkelerine aykırı düşeceği de açıktır.


Anayasa'nın 2ncimaddesinde yer alan hukuk devleti, bütün işlem ve eylemlerinin hukuk kurallarına uygunluğunu başlıca geçerlik koşulu sayan, heralanda adaletli bir hukuk düzeni kurmayı amaçlayan ve bunu geliştirerek sürdüren,hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa'ya aykırı durum vetutumlardan kaçınan, insan haklarına saygı duyarak bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, Anayasa ve hukuk kurallarına bağlılığa özen gösteren, yargı denetimine açık olan, yasaların üstündeyasakoyucununda uymak zorunda olduğu temel hukuk ilkeleri ile Anayasa'nın bulunduğu bilinci olan devlettir.

Anayasa'ya aykırı bir hükmün Anayasa'nın 11 inci maddesindeki Anayasa'nınüstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkeleriyle bağdaşması da düşünülemez. Bu yüzden söz konusu düzenleme Anayasa'nın 11 inci maddesine de aykırıdır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, 5035 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyledeğiştirilen 197 sayılı Kanunun 5 inci maddesi, Anayasa'nın 2ncimaddesindeki hukuk devleti ilkesine; 7ncimaddesindeki yasama yetkisinin, Türk Milleti adınaTürkiye Büyük Millet Meclisinde olduğu, bu yetkinin devredilemeyeceği kuralına; 8inci maddesindeki, yürütme yetkisi ve görevi, Anayasa ve kanunlara uygun olarakkullanılır ve yerine getirilir biçiminde tanımlanan idarenin kanuniliği ilkesine; 10 uncumaddesindeki kanun önünde eşitlik ilkesine; 11 inci maddesindeki Anayasa'nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesine ve 73 üncü maddesindeki vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılması ve herkesin mali gücüne göre vergi ödemesi ilkelerine aykırıolup, iptali gerekmektedir.


2. 5035 Sayılı Kanunun 24 üncü Maddesi ile Değiştirilen 197 SayılıKanunun 6nciMaddesinde Yer Alan (II), (III) ve (IV) Sayılı TarifelerinAnayasa'ya Aykırılığı

5035 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle değiştirilen 197 sayılı MotorluTaşıtlar Vergisi Kanunu'nun 6ncımaddesinin (II) sayılı tarifesinde, minibüs; otobüsve benzerleri; kamyonet, kamyon, çekici ve benzerleri, (III) sayılı tarifesinde, yat;kotra ve her türlü özel tekneler, (IV) sayılı tarifesinde ise, uçak ve helikopterler yeralmaktadır.

5035 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle bazı taşıtların tarifeleri değiştirilmiş ve kamyon, kamyonet, çekici, ve benzeri taşıtların vergileme kriterleri olarak istiap haddi uygulamasına son verilerek teknik belgelerinde yazılı azami toplam ağırlıkesasınageçilmiştir.

Yeni düzenlemeyle panelvanve motorlu karavanlar da (II) sayılı tarifekapsamına alınmıştır, (II) sayılı tarife kapsamına girecek taşıtlar için ödenecek olanmotorlu taşıtlar vergisinin miktarı, minibüs; panelvanve motorlu karavanlar; otobüsile kamyon; kamyonet; çekici ve benzerleri için farklı kriterler esas alınarakbelirlenmiştir.

Örneğin, minibüsler için belirlenen tek kriter taşıtın yaşıdır. Buna göreminibüsün yaşı büyüdükçe, ödenecek vergi azalmaktadır. Minibüsler için ödenecekolan motorlu taşıtlar vergisi miktarını belirleyen başkaca bir kriter bulunmamaktadır.

Panelvanve motorlu karavanlar için motor silindir hacmi ve taşıtın yaşı olmaküzere iki kriter tespit edilmiştir. Taşıtın motor silindir hacmi yükseldikçe ödenecekmotorlu taşıtlar vergisi miktarı artmakta, taşıtın yaşı büyüdükçe motorlu taşıtlar vergisi miktarı azalmaktadır.


Otobüsler için ise iki kriter belirlenmiştir. Otobüsteki oturma yeri sayısı vetaşıtın yaşı. Otobüsteki oturma yeri sayısı arttıkça ödenecek motorlu taşıtlar vergisimiktarı artmakta, taşıtın yaşı büyüdükçe motorlu taşıtlar vergisi miktarı azalmaktadır.

Kamyon ve kamyonetler için ödenecek motorlu taşıtlar vergisi taşıtın toplamağırlığına ve yaşına bağlı olarak belirlenmektedir. Kamyon ve kamyonetin yük azamitoplam ağırlığı kg. olarak arttıkça ödenecek motorlu taşıtlar vergisi miktarı artmakta,taşıtın yaşı büyüdükçe motorlu taşıtlar vergisi miktarı azalmaktadır.

Motorlu deniz taşıtları (III) sayılı tarifeye göre vergilendirilmektedir. (III) sayılıtarife kapsamına giren deniz taşıtları için ödenecek motorlu taşıtlar vergisi miktarı,taşıtların motor gücü (BG) arttıkça ödenecek motorlu taşıtlar vergisi miktarı artmakta, deniz taşıtının yaşı büyüdükçe motorlu taşıtlar vergisi miktarı azalmaktadır.

Uçak ve helikopterler ise (IV) sayılı tarifeye göre vergilendirilmektedir. Uçak ve helikopterler için ödenecek motorlu taşıtlar vergisi miktarı, taşıtın azami kalkış ağırlığıve yaşına göre belirlenmektedir. Uçak ve helikopterin azami kalkış ağırlığı arttıkça ödenecek motorlu taşıtlar vergisi miktarı artmakta taşıtın yaşı büyüdükçe motorlutaşıtlar vergisi miktarı azalmaktadır.

Motorlu taşıtlar vergisi bir servet vergisidir ve servet (taşıt) üzerindenalınmalıdır. Oysa, 5035 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle değiştirilen 197 sayılı Kanunun 6ncımaddesinde, motorlu taşıtlar vergisinin miktarı, verginin konusunuoluşturan taşıtların değerinden neredeyse bağımsız olarak belirlenmektedir. Şöyle ki,söz konusu maddedeki (II), (III) ve (IV) sayılı tarifelerde yer alan taşıtların motorlutaşıtlar vergisi miktarı, taşıtın yaşına; silindir hacmine; oturma yeri sayısına; motorgücüne; azami toplam ağırlığına ve azami kalkış ağırlığına bağlı olarak tespitedilmektedir.


Ancak bunlardan hiçbirisi verginin konusunu oluşturan taşıtın yani servetunsurunun değerini doğrudan doğruya yansıtmamakta ve taşıtlar üzerindeki motorlutaşıtlar vergisi yükünün birbirinden çok farklı ve adaletsiz bir şekilde oluşmasınaneden olmaktadır. Bu da, değeri birbirinden çok farklı araçlar için ödenecek vergininaynı olması gibi, eşitlik görünümünde fakat aslında Anayasa'nın 10 uncu maddesindeifade edilen kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı bir durumun ortaya çıkmasına yolaçmaktadır.

Anayasa'nın "Vergi ödevi" başlıklı 73 üncü maddesinin birinci fıkrasında,"herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi vermekleyükümlüdür" denilmektedir.

Fıkrada, verginin genel olması, mali güce göre olması ve kamu giderlerinikarşılamak üzere alınması öngörülmüştür.

Genellik ilkesi, sosyal sınıf farkı gözetilmeksizin herkesin elde ettiği gelir,servetyada harcamalar üzerinden vergi ödenmesini amaçlar.

Mali güce göre vergilendirme ise, verginin kişilerin ekonomik ve kişiseldurumlarına göre alınmasıdır. Bu ilke, mali gücü fazla olanın, mali gücü az olanaoranla daha fazla vergi ödemesi gereğini belirler. Mali gücün tanımı Anayasa'dabulunmamakla birlikte genellikle ödeme gücü anlamında kullanılmaktadır. Kamumaliyesi yönünden ise gelir, servet ve harcamalar mali gücün göstergeleridir.

Verginin mali güce göre alınması aynı zamanda vergide eşitlik ilkesininuygulama aracıdır. Vergide eşitlik ilkesi, yükümlülerin vergi ödeme güçlerinin dikkatealınmasını gerektirir.


Vergilendirmede adalet ve eşitlik; verginin mali güce göre ödenmesi veherkesin vergi ödemesi ilkesi ile hayata geçer. Vergi yükünün adaletli ve dengelidağılımı bu ilkelere dayanılarak sağlanır. Vergide eşitlik ilkesi, malî gücü aynıolanların aynı, malî gücü farklı olanların ise farklı oranlarda vergilendirilmesinigerektirir.

Anayasa'nın 73 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, vergi yükünün adaletli vedengeli bir biçimde dağılımının sağlanması amaçlanmıştır. Sermaye iratlarınınücretlere göre farklı değerlendirilmesi, en az geçim indirimi, artan oranlı vergilendirmegibi uygulamalar vergi yükünün adalete uygun ve sosyal amaçlı dağıtımınınaraçlarıdır.

Yasakoyucu, Anayasal kurallara uymak koşuluyla gelir, servetyadaharcamanın vergilendirilmesinde konulara, nitelik veya miktarlara göre değişikölçütler getirebilir. Ancak, bu ölçütlerin de Anayasa'nın 73 üncü maddesinde ifadesinibulan verginin mali güce göre alınması ve genel olması ilkelerine uygun olmasıgerekir.

5035 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi ile değiştirilen 197 sayılı Kanunun 6ncımaddesinde yer alan (II), (III) ve IV sayılı tarifeler, yukarıda açıklanan nedenlerle Anayasa'nınvergi yükünün adaletli ve dengeli dağılması, herkesin mali gücüne görevergi ödemesi ve kanun önünde eşitlik ilkelerine, dolayısı ile Anayasa'nın 10 ve 73üncü maddelerine aykırıdır.

Anayasa'nın bir maddesine aykırı olan bir düzenleme, hukukun üstünlüğüne ve dolayısı ile, Anayasa'nın 2ncimaddesinde yer alan hukuk devleti ilkesine deaykırıdır.


Anayasa'nın 2ncimaddesinde yer alan hukuk devleti, bütün işlem ve eylemlerinin hukuk kurallarına uygunluğunu başlıca geçerlik koşulu sayan, heralanda adaletli bir hukuk düzeni kurmayı amaçlayan ve bunu geliştirerek sürdüren,hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa'ya aykırı durum vetutumlardan kaçınan, insan haklarına saygı duyarak bu hak ve özgürlükleri koruyupgüçlendiren, Anayasa ve hukuk kurallarına bağlılığa özen gösteren, yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde yasa koyucunun da uymak zorunda olduğu temel hukuk ilkeleri ile Anayasa'nın bulunduğu bilinci olan devlettir.

Anayasa'ya aykırı bir hükmün Anayasa'nın 11 inci maddesindeki Anayasa'nınüstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkeleriyle bağdaşması da düşünülemez. Bu yüzden sözkonusu düzenleme Anayasa'nın 11 inci maddesine de aykırıdır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, 5035 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi iledeğiştirilen 197 sayılı Kanunun 6ncımaddesinde yer alan (II), (III) ve (IV) sayılıtarifeler, Anayasa'nın 2ncimaddesindeki hukuk devleti ilkesine; 10 uncumaddesindeki kanun önünde eşitlik ilkesine; 11 inci maddesindeki Anayasa'nınbağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesine ve 73 üncü maddesindeki vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılması ve herkesin mali gücüne göre vergi ödemesi ilkelerine aykırıolup, iptal edilmeleri gerekmektedir.

3. 5035 Sayılı Kanunun 50nciMaddesinin (d) Fıkrasının Anayasa'yaAykırılığı


5035 sayılı "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"02.01.2004 tarih ve 25334 sayılı (Mükerrer) Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.

5035 sayılı Kanunun 50ncimaddesinin (d) fıkrasında yer alan düzenleme; (a),(b) ve (c) fıkralarında belirtilenlerin dışındaki hükümlerin 02.01.2004 tarihinde ve 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe gireceğini göstermektedir.

Kanunların geriye yürümezliği ilkesi, hukukun temel kurallarındandır. Bu kuralgenel olarak ceza hukukuna ilişkin olarak ifade edilmekle birlikte vergi hukuku için degeçerli olan kuraldır. Kanunların geriye yürümezliği ilkesi, bir hukuki eylemyadadavranışın, bir hukuki ilişkinin vukuu bulduğuyada meydana geldiği dönemdekikanun hükümlerine tabi kalmakta devam edeceğini ifade eder. Sonradan çıkankanun, kural olarak yürürlüğünden önceki olaylara ve ilişkilere uygulanamaz.

Vergi kanunları, kamu hukukuna ilişkin yükümlülükler getirdiğinden, bukanunların özellikle mali yükü artırıcı nitelikteki hükümlerinin geçmişe yürütülmemesihukuki güvenlik ilkesi açısından önem taşır. Anayasa'nın 73 üncü maddesinin üçüncüfıkrasında ifadesini bulan vergilerin kanuniliği ilkesi de, hukukî güvenliği sağlamailkesine yöneliktir ve vergiyi doğuran olayın vukuu döneminde yürürlükte olmayan birkanuna dayanılarak vergi yükünün artırılmasına imkan vermez.

Hukuki güvenlik ilkesi, vergi yasalarının geçmişte meydana gelen olaylarauygulanmamasını gerektirir. Kişiler gelecek döneme ilişkin planlarını yürürlüktekivergi yasalarına göre yaparlar. Sonradan çıkartılan yasalarla geçmiş dönemler içinvergi yükünün artırılması, yükümlülerin devlete ve hukuk düzenine olan güveninisarsar.


Anayasa'nın 2ncimaddesinde yer alan hukuk devleti, bütün işlem ve eylemlerinin hukuk kurallarına uygunluğunu başlıca geçerlik koşulu sayan, heralanda adaletli bir hukuk düzeni kurmayı amaçlayan ve bunu geliştirerek sürdüren,hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa'ya aykırı durum vetutumlardan kaçınan, insan haklarına saygı duyarak bu hak ve özgürlükleri koruyupgüçlendiren, Anayasa ve hukuk kurallarına bağlılığa özen gösteren, yargı denetimineaçık olan, yasaların üstündeyasakoyucununda uymak zorunda olduğu temel hukukilkeleri ile Anayasa'nın bulunduğu bilinci olan devlettir.

Devletin tüm işlem ve eylemlerinin hukuk kurallarına uygun olması, kazanılmışhaklara saygıyı da içerir. Vergide adaletin sağlanabilmesi için kazanılmış haklaradokunulmaması gerekir. Anayasa Mahkemesi, kazanılmış bir haktanbahsedilebilmesi için, bu hakkın yeni yasadan önce yürürlükte olan kurallara görebütün sonuçlarıyla eylemli biçimde elde edilmiş olmasının aranacağını belirtmiştir.(E. 1995/6, K. 1995/29)

Anayasa Mahkemesi'nin aynı kararında; "vergide adalet de bu anlamdakazanılmış haklara dokunulmamasını gerektirir. Vergi hukukunda geriye yürümenin söz konusu olup olmadığının saptanabilmesi için vergiyi doğuran olayın tanımınınyapılması gerekir. Vergi Usul Kanunu'nun 19 uncu maddesine göre; vergi alacağı,vergi yasalarının vergiyi bağladıkları olayın meydana gelmesi veya hukuksaldurumun oluşması ile doğar. Vergiyi doğuran olayın meydana geldiği anda yürürlükteolan yasa uygulanacaktır. Vergiyi doğuran olay tamamlandıktan sonra, bu olayailişkin vergi yükünün artırılması geriye yürüme olarak nitelendirilebilir" denilmiştir.


Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesine göre, motorlu taşıtlarvergisi, taşıtların kayıt ve tescilinin yapıldığı yerin vergi idaresi tarafından her yıl Ocakayının başında yıllık olarak tahakkuk ettirilmiş sayılır. Yani 1 Ocak 2004 itibariylevergiyi doğuran olay tamamlanmış olmasına rağmen, 2 Ocak 2004 tarihindeyayınlanan 5035 sayılı Kanun, geriye yürür bir şekilde düzenlenmiştir.

5035 sayılı Kanunun 50ncimaddesinin (d) fıkrasında geriye yürür bir şekilde yapılan düzenleme nedeniyle ise, başta motorlu taşıtlar mükellefleri olmak üzeremükelleflerin vergi yükünün artırıldığı çok açıktır.

Yukarıdaki açıklamalar, 5035 sayılı Kanunun 50ncimaddesinin (d)fıkrasındaki düzenlemenin, geriye yürür nitelikte olması bakımından Anayasa'nın 73üncü maddesindeki vergilerin kanuniliği ilkesine; kazanılmış hakları korumaması vegeriye yürür nitelik taşıması dolayısı ile, hukuki güven duygusunu sarsmasıbakımından hukukun genel ilkelerine ve Anayasa'nın 2ncimaddesinde yer alanhukuk devleti ilkesine aykırı düştüğünü ortaya koymaktadır.

Anayasa'ya aykırı bir hükmün Anayasa'nın 11 inci maddesindeki Anayasa'nınüstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkeleriyle bağdaşması da düşünülemez. Bu yüzden sözkonusu düzenleme Anayasa'nın 11 inci maddesine de aykırıdır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle 5035 sayılı Kanunun 50ncimaddesinin (d)fıkrası, kanunların geriye yürümezliği ve kazanılmış hakların korunması ilkelerinedolayısı ile Anayasa'nın 2ncimaddesindeki hukuk devleti ilkesine, 11 incimaddesindeki Anayasa'nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesine ve 73 üncümaddesindeki vergilerin kanuniliği ilkesine aykırı olduğu için iptali gerekmektedir.


IV. YÜRÜRLÜĞÜ DURDURMA İSTEMİNİN GEREKÇESİ

25.12.2003 tarih ve 5035 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi ile değiştirilen 197sayılı Kanunun 5 inci maddesinin, 5035 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi iledeğiştirilen 197 sayılı Kanunun 6ncımaddesinde yer alan (II), (III) ve (IV) sayılı tarifelerin ve 5035 sayılı Kanunun 50ncimaddesinin (d) fıkrasının uygulanmasıhalinde, giderilmesi olanaksız durum ve zararlar doğacaktır.

Bu durum ve zararları önleyebilmek için, söz konusu hükümlerin yürürlüklerinindurdurulması gerekmektedir.

V. SONUÇ VE İSTEM

Yukarıda açıklanan gerekçelerle:

1) (a)5035 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle değiştirilen 18.02.1963 tarih ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesi, Anayasa'nın 2, 7, 8,10, 11 ve 73 üncü maddelerine,

(b) 5035 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi ile değiştirilen 197 sayılı Kanunun 6ncımaddesinde yer alan (II), (III) ve (IV) sayılı tarifeler, Anayasa'nın 2, 10, 11 ve 73üncü maddelerine,

1.

(c) 5035 sayılı Kanunun 50ncımaddesinin (d) fıkrası Anayasa'nın 2, 11 ve 73üncü maddelerine, aykırı olduğu için iptallerine,

2)(a) 5035 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle değiştirilen 197 sayılı Kanunun 5inci maddesi; 5035 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi ile değiştirilen 197 sayılıKanunun 6ncımaddesinde yer alan (II), (III) ve (IV) sayılı tarifeler ve 5035 sayılıKanunun 50ncimaddesinin (d) fıkrası açıkça Anayasa'ya aykırı olduğu veuygulanmaları halinde giderilmesi olanaksız zarar ve durumlar doğacağı için, iptaldavası sonuçlanıncaya kadar bu hükümlerin yürürlüklerinin durdurulmasına kararverilmesine ilişkin istemimizi saygı ile arz ederiz."


II - YASA KURALLARI

A - İptali İstenilen Yasa Kuralları

25.12.2003 günlü, 5035 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un iptali istenilen 23., 24. maddeleri ile iptali istenilen (d) bendini de içeren 50. maddesi şöyledir:

1 - "MADDE 23.-197 sayılı Kanunun 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Madde 5. - Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri ile motosikletler aşağıdaki (I)sayılı tarifeye göre vergilendirilir.

(I) SAYILI TARİFE

Taşıtların Yaşları ile Ödenecek Yıllık Vergi Tutarı (TL)

Motor Silindir Hacmi

(cm3)

1 - 3 yaş

4-6 yaş

7-11 yaş

12-15 yaş

16 ve yukarıyaş

1 - Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri

1300 cm3ve aşağısı

250.000.000

175.000.000

100.000.000

75.000.000

30.000.000

1301-1600 cm3'e kadar

400.000.000

300.000.000

175.000.000

125.000.000

50.000.000

1601-1800 cm3'e kadar

700.000.000

550.000.000

325.000.000

200.000.000

80.000.000

1801-2000 cm3'e kadar

1.100.000.000

850.000.000

500.000.000

300.000.000

120.000.000

2001-2500cm3'e kadar

1.650.000.000

1.200.000.000

750.000.000

450.000.000

180.000.000

2501-3000 cm3'e kadar

2.300.000.000


2.000.000.000

1.250.000.000

675.000.000

250.000.000

3001-3500 cm3'e kadar

3.500.000.000

3.150.000.000

1.900.000.000

950.000.000

350.000.000

3501-4000 cm3'e kadar

5.500.000.000

4.750.000.000

2.800.000.000

1.250.000.000

500.000.000

4001 cm3ve yukarısı

9.000.000.000

6.750.000.000

4.000.000.000

1.800.000.000

700.000.000

2 - Motosikletler

100-250 cm3'e kadar

50.000.000

40.000.000

30.000.000

20.000.000

10.000.000

251-650 cm3'e kadar

100.000.000

75.000.000

50.000.000

30.000.000

20.000.000

651-1200 cm3'e kadar

250.000.000

150.000.000

75.000.000

50.000.000

30.000.000

1201 cm3ve yukarısı

600.000.000

400.000.000

250.000.000

200.000.000

100.000.000

(I) sayılı tarifede yer alan otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerine ait vergi tutarlarının Türkiye Sigorta ve Reasürans Birliği tarafından her yılın Ocak ayında ilan edilenkaskosigortası değerlerinin % 6'sını aşması halinde, aynı yaş grubunda bulunan taşıtlara ait vergi tutarlarını, bir alt kademedeki taşıtlara isabet eden vergi tutarı olarak belirlemeye, bu oranı % 4'e kadar indirmeye ve kanuni oranına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir."

2 - "MADDE 24.-197 sayılı Kanunun 6ncımaddesinde yer alan (II), (III) ve (IV) sayılı tarifeler aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir."


(II) SAYILI TARİFE

Taşıt Cinsi ve Oturma

Yeri/Azami

Toplam Ağırlığı

Taşıtların Yaşları ile Ödenecek Yıllık Vergi Tutarı (TL)

1 - 6 yaş

7 -15 yaş

16 ve yukarı yaş

1) Minibüs

300.000.000

200.000.000

100.000.000

2) Panelvanve motorlu karavanlar (Motor Silindir hacmi)

1900 cm3ve aşağısı

400.000.000

250.000.000

150.000.000

1901 cm3ve yukarısı

600.000.000

400.000.000

250.000.000

3) Otobüs ve benzerleri (Oturma Yeri)

25 kişiye kadar

750.000.000

450.000.000

200.000.000

26-35 kişiye kadar

900.000.000

750.000.000

300.000.000

36-45 kişiye kadar

1.000.000.000

850.000.000

400.000.000

46 kişi ve yukarısı

1.200.000.000

1.000.000.000

600.000.000

4) Kamyonet, kamyon, çekici ve benzerleri (Azami Toplam Ağırlık)

1.500kg'akadar

300.000.000

200.000.000

100.000.000

1.501-3.500kg'akadar

600.000.000

350.000.000

200.000.000

3.501-5.000kg'akadar

900.000.000

750.000.000

300.000.000

5.001-10.000kg'akadar

1.000.000.000

850.000.000

400.000.000

10.001-20.000kg'akadar

1.200.000.000

1.000.000.000

600.000.000

20.001 kg ve yukarısı

1.500.000.000

1.200.000.000


700.000.000

(III) SAYILI TARİFE

Taşıt Cinsi

veMotor Gücü (BG)

Taşıtların Yaşları ile Her Motor Gücü Birimi (BG) için Ödenecek YıllıkVergi Tutarı (TL)

1-3yaş

4-5 yaş

6-10 yaş

11 ve yukarı yaş

Yat, kotra ve her türlü motorlu özel tekneler

10-20BG'nekadar

15.000.000

10.000.000

5.000.000

2.000.000

21-50BG'nekadar

20.000.000

15.000.000

9.000.000

4.000.000

51-100BG'nekadar

25.000.000

20.000.000

12.000.000

5.000.000

101-150BG'nekadar

30.000.000

25.000.000

15.000.000

7.000.000

151 BG ve yukarısı

45.000.000

35.000.000

20.000.000

10.000.000

(IV) SAYILI TARİFE

Taşıt Cinsi ve AzamiKalkış Ağırlığı

Taşıtların Yaşları ile Ödenecek Yıllık Vergi Tutarı (TL)

1 - 3 yaş

4-5 yaş

6-10 yaş

11 ve yukarı yaş

Uçak ve helikopterler

1.150kg'akadar

5.000.000.000

4.000.000.000

3.000.000.000

2.400.000.000

1.151-1.800kg'akadar

7.500.000.000

6.000.000.000

4.500.000.000

3.600.000.000

1.801-3.000kg'akadar

10.000.000.000

8.000.000.000

6.000.000.000

4.800.000.000

3.001-5.000kg'akadar

12.500.000.000

10.000.000.000

7.500.000.000

6.000.000.000


5.001-10.000kg'akadar

15.000.000.000

12.000.000.000

9.000.000.000

7.200.000.000

10.001-20.000kg'akadar

17.500.000.000

14.000.000.000

10.500.000.000

8.400.000.000

20.001 kg ve yukarısı

20.000.000.000

16.000.000.000

12.000.000.000

9.600.000.000

3-"MADDE 50.-Bu Kanunun;

a) l ve 5 inci maddeleri 31.12.2003 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

b) 3, 4, 6, 7, 10, 18, 19, 20, 30, 31, 46, 47, 50 ve 51 inci maddeleri, 8 inci maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununun 17ncimaddesinin (4) numaralı fıkrasına eklenen (ı) ve (n) bentleri, 11 inci maddesiyle aynı Kanuna eklenen geçici 20ncimaddenin (2), (3) ve (4) numaralı fıkraları ve 49 uncu maddenin (1) numaralı fıkrası yayımı tarihinde,

c) 24 üncü maddesi ile değiştirilen Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 6ncımaddesinde yer alan (II) sayılı tarifenin (4) numaralı bendi ile 48 inci maddesinin (7) numaralı fıkrasının (d) bendi 1.1.2005 tarihinde,

d) Diğer hükümleri 1.1.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

Yürürlüğe girer."

B - Dayanılan Anayasa Kuralları

Dava dilekçesinde iptali istenilen kuralların Anayasa'nın 2., 7., 8., 10., 11. ve 73. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince, Mustafa BUMİN,HaşimKILIÇ,SacitADALI, Ali HÜNER, Fulya KANTARCIOĞLU, Aysel PEKİNER, Ertuğrul ERSOY, Tülay TUĞCU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN ve FazılSAĞLAM'ınkatılmalarıyla 4.3.2004 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin bu konudaki raporun hazırlanmasından sonra karara bağlanmasına OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.


IV -ESASIN İNCELENMESİ

Dava dilekçesi ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, iptali istenilen Yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 30. maddesinin birinci fıkrası gereğince, Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN ile Bakanlık Müsteşarı HasanBasriAKTAN ve Gelirler Genel Müdürü OsmanARIOĞLU'nun 8.6.2004 günlü sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

1 - 5035 Sayılı Yasa'nın 23. Maddesiyle Değiştirilen 197 Sayılı Yasa'nın 5. Maddesinin İlk Fıkrası ile 24. Maddesiyle Aynı Yasa'nın 6. Maddesinde Yapılan Değişikliğin İncelenmesi

Dava dilekçesinde,motor silindir hacmi ve yaşın verginin konusunu oluşturan taşıtın gerçek değerini yansıtmaması nedeniyle bir servet vergisi niteliğinde olan motorlu taşıtlar vergisinin, taşıtın gerçek değerine göre belirlenemediği, aynı silindir hacmi ve yaştaki değeri birbirinden çok farklı taşıtlar için aynı verginin alınmasının, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı ile eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğu; Yasa'nın gerekçesinde de taşıtın gerçek değeri ile bağlantılı vergileme için en uygun ölçütün taşıtınkaskosigortası değeri olduğunun ifade edildiği, sadece motor silindir hacmi ve yaş unsurlarına göre vergi alınmasının mali gücü aşan miktarda vergi alınmasına yol açtığı; bu durumun Yasa'nın 23. maddesiyle değiştirilen 197 sayılı Yasa'nın 5. maddesinin son fıkrasındaki Bakanlar Kurulu'na yetki veren kuralda da açıkça görüldüğü; 24. madde ile değiştirilen (II), (III) ve (IV) sayılı tarifeler kapsamındaki taşıtların vergi miktarının, yaş, motor silindir hacmi, oturma yeri sayısı, motor gücü, azami toplam ağırlık ve azami kalkış ağırlığı ölçütlerine göre belirlendiği, oysa bunlardan hiçbirisinin verginin konusunu oluşturan taşıtın, bu bağlamda servet unsurunun değerini yansıtmada yeterli olamadığı ve vergi yükünün birbirinden çok farklı ve adaletsiz bir şekilde dağılımına yol açarak kanun önünde eşitlik ilkesini zedelediği; ayrıca belirtilen ölçütlere göre vergilendirmenin, değeri birbirinden çok farklı taşıtlarda aynı verginin alınması sonucunu doğurduğu, bunun da Anayasa'nın 10. maddesine ve vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı ile herkesin mali gücüne göre vergi ödemesini öngören Anayasa'nın 73. maddesine; Anayasa'ya aykırı bir hükmün, hukuk devleti ve Anayasa'nın üstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkeleriyle bağdaşmaması nedeniyle de Anayasa'nın 2. ve 11. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.


197 sayılı Yasa'nın 5035 sayılı Yasa'nın 23. maddesi ile değiştirilen 5. maddesinin ilk fıkrasında yer alan (I) sayılı tarifede; otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri ile motosikletlerin, aynı Yasa'nın 24. maddesi ile değiştirilen 6. maddesinde yer alan (II) sayılı tarifede; minibüs, panelvanve motorlu karavanlar, otobüs ve benzerleri, kamyonet, kamyon, çekici ve benzerlerinin, (III) sayılı tarifede, yat, kotra ve her türlü motorlu özel teknelerin, (IV) sayılı tarifede; uçak ve helikopterlerin vergileme ölçüleri ve vergi tutarları belirlenmiştir.

(I) sayılı tarifede, daha önce beş kademede uygulanmakta olan "net ağırlık" ile "lüks otomobil" ölçütüne son verilerek, dokuz kademede uygulanması öngörülen "motor silindir hacmi (cm3)" ölçü alınmış, eski tarifede; "1-6, 7-15, 16 ve daha yukarı" olmak üzere üçe ayrılan yaş grubu, yeni tarifede; "1-3, 4-6, 7-11, 12-15, 16 ve yukarısı" biçiminde beş gruba çıkarılmıştır. Ayrıca, (I) sayılı tarife kapsamındaki panelvanlar(II) sayılı tarifeye aktarılmış, tarifede yer almayan motosikletler ise, beş yaş grubu ve motor silindir hacimlerine göre dört kademe oluşturularak (I) sayılı tarife kapsamına alınmış ve birinci fıkradaki otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları sözcüklerine "ve benzerleri" eklenmiştir. (II) sayılı tarifede; "1-6, 7-15 ile 16 ve yukarı" yaş gruplarında herhangi bir değişiklik yapılmamış, ancak motor silindir hacimlerine göre iki kademe oluşturularak panelvanve motorlu karavanlar tarifeye eklenmiş, kamyonet, kamyon, çekici ve benzerlerinin vergilendirilmesinde, "istiabhaddi" yerine "azami toplam ağırlık" ölçüsü esas alınmış ve kapsamdaki taşıtların vergi tutarları değişik oranlarda artırılmıştır. Minibüsler için vergilendirmede sadece "yaş" ölçü alınmıştır. Kapsamdaki diğer taşıtlardan panelvanve motorlu karavanlar, motor silindir hacimlerine göre "iki", otobüs ve benzerleri, oturma yeri sayılarına göre "dört", kamyonet, kamyon, çekici ve benzerleri azami toplam ağırlıklarına göre "altı" kademe oluşturulmak suretiyle üç yaş grubu esas alınarak vergilendirilmiştir. (III) sayılı tarifede; "1-3, 4-5, 6-15, 16 ve yukarı yaş" olmak üzere dört yaş grubu ve beş kademe oluşturularak "motor gücü (BG)"; (IV) sayılı tarifede de dört yaş grubu ve yedi kademe oluşturularak "azami kalkış ağırlığı" ölçüleri esas alınmıştır.


Anayasa'nın "Vergi ödevi" başlıklı 73. maddesinin birinci fıkrasında,"Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere malî gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür"denilerek, kamu giderlerini karşılamak üzere ödenen verginin "malî güce göre alınması" ve "genelliği" ilkeleri benimsenmiştir.

Genellik ilkesi, malî gücü olan herkesin, vergi yükümlüsü olmasını ve ayırım gözetilmeksizin gelir, servet veya harcamaları üzerinden vergi ödemesini gerektirir.

Malî güce göre vergilendirme ise, verginin, yükümlülerin ekonomik ve kişisel durumlarına göre alınmasıdır. Bu ilke, malî gücü fazla olanın, az olana oranla daha fazla vergi ödemesi gereğini belirtir. "Malî güç", genellikle "ödeme gücü" anlamında kullanılmaktadır. Kamu maliyesi yönünden gelir, servet ve harcamalar malî gücün göstergesidir. Verginin, herkesten malî gücüne göre alınması, aynı zamanda eşitlik ilkesinin vergilendirme alanına yansımasıdır. Anayasa'nın 10. maddesinde yer alan "yasa önünde eşitlik" ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlayarak yasa karşısında ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek olduğundan, bu ilkenin, vergi yükünün dağılımında gözetilmesi gereken temel bir unsur olduğu kuşkusuzdur. Malî gücü aynı olanlardan aynı, farklı olanlardan da farklı tutarda vergi alınması vergide eşitlik ilkesinin esasını oluşturur. Bu bağlamda, 73. maddenin ikinci fıkrasında da vergi yükünün adaletli ve dengeli bir biçimde dağılımı öngörülerek eşitlik ve hukuk devleti temelinde maliye politikasının sosyal amacı vurgulanmıştır.


Motorlu taşıtlar vergisi, konusu motorlu kara, hava ve deniz taşıtları olan bir servet vergisi niteliğindedir. Servet, genelde ekonomik bir anlam taşır. Ekonomik anlamda servetin vergilendirilmesinde, servetin gerçek değerinin saptanmasını sağlayan ölçülerin kabulü gerekir. Taşıtların gerçek değerinin tespiti, getirilen yasal ölçünün mali gücü yansıtması, adaletli ve dengeli olması bakımından önem taşımakta ise de motorlu taşıtlar vergisinde olduğu gibi kimi durumlarda, gerçek değeri saptamanın çok zor veya olanaksız bulunmasıyada bunun verginin toplanmasında aksamalara yol açması, ekonomik olmaması gibi nedenlerle yasa koyucunun farklı özellikleri esas alarak gerçek değere en yakın değerin bulunabilmesi için vergilendirmenin anayasal ilkelerine bağlı kalmak koşuluyla değişik ölçüler öngörebileceğinin kabulü gerekir.

197 sayılı Yasa'nın 5035 sayılı Yasa ile değiştirilen 5. ve 6. maddelerinde düzenlenen tarifelerde, motor silindir hacmi (cm3), taşıt cinsi, oturma yeri, azami toplam ağırlık, motor gücü (BG), azami kalkış ağırlığı ve yaş gibi teknik nitelikteki vergileme ölçüleri esas alınmış, ancak aynı özellikteki araçlara sahip olan yükümlüler arasında ayırım ve ayrıcalık yapılmamıştır.

Açıklanan nedenlerle, 5035 sayılı Yasa'nın 23. ve 24. maddeleriyle yapılan dava konusu değişiklikler, Anayasa'nın 2., 10., 11. ve 73. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.


2 - 5035 Sayılı Yasa'nın 23. Maddesiyle Değiştirilen 197 Sayılı Yasa'nın 5. Maddesinin İkinci Fıkrasının İncelenmesi

Dava dilekçesinde, Bakanlar Kurulu'na verilen yetkinin, keyfi uygulamalara yol açabilecek kadar geniş ve ölçüsüz olması nedeniyle yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine; belirsiz olması nedeniyle de yürütme yetkisi ve görevi, "Anayasa ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir" biçiminde tanımlanan; idarenin kanuniliği ve hukuk devletinin gereği olan hukuk güvenliği ilkesine aykırı olduğu, Anayasa'ya aykırı bir hükmün aynı zamanda Anayasa'nın üstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkeleriyle de bağdaşmadığı belirtilerek, Bakanlar Kurulu'na yetki veren kuralın, Anayasa'nın 2., 7., 8., 11. ve 73. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

197 sayılı Yasa'nın 5035 sayılı Yasa'nın 23. maddesiyle değiştirilen 5. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, (I) sayılı tarifede yer alan otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerlerine ait vergi tutarlarının Türkiye Sigorta ve Reasürans Birliği tarafından her yılın Ocak ayında ilan edilenkaskosigortası değerlerinin % 6'sını aşması halinde, aynı yaş grubunda bulunan taşıtlara ait vergi tutarlarını, bir alt kademedeki taşıtlara isabet eden vergi tutarı olarak belirlemeye, bu oranı % 4'e kadar indirmeye ve kanuni oranına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.

Anayasa'nın 73. maddesinin üçüncü fıkrasında,"vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır"denilerek verginin kanuniliği ilkesi benimsenmiştir. Buna göre, takdire dayalı keyfi uygulamaları önleyecek sınırlamaların yasada yer alması ve vergi konulması, değiştirilmesi veya kaldırılmasının yasa ile yapılması gerekir.


Anayasa'nın 73. maddesinin dördüncü fıkrasında da"vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir"denilmektedir.

Bireylerin sosyal ve ekonomik durumlarını etkileyecek keyfi uygulamalara neden olunmaması için vergiyi doğuran olay, matrah, oran, tarh, tahakkuk, tahsil, yaptırım ve zamanaşımı gibi vergilendirmenin temel öğelerinin yasalarla belirlenmesi gerekir. Ancak, konunun özelliği gereği, ayrıntılarının yasada düzenlenmesinin olanaklı bulunmadığı durumlarda, anayasal ilkelere uyulmak ve yasal çerçevesi çizilmek koşuluyla uygulamaya ilişkin konularda, açıklayıcı ve tamamlayıcı nitelikte düzenleyici işlem yapma hususunda yürütme organı yetkilendirilebilir.

Dava konusu ikinci fıkra ile Bakanlar Kurulu'na sadece yasa ile belirlenmiş sınırlar arasında değişiklik yapmakyada fıkrada öngörülen koşulların gerçekleşmesine bağlı olarak aynı yaş grubundaki taşıtlar için vergi tutarlarını bir alt kademeye göre saptama yetkisi verildiğinden, idarenin kanuniliği ve hukuk güvenliği ilkelerinin zedelendiğinden söz edilemez.

Açıklanan nedenlerle, kural Anayasa'nın 73. maddesine ve bu bağlamda, 2., 7., 8. ve 11. maddelerine de aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

Dava dilekçesinde, motorlu taşıtlar vergisi yönünden, 1.1. 2004 tarihinde vergiyi doğuran olay tamamlanmış olmasına karşın, 2.1.2004 tarihinde yayımlanan 5035 sayılı Yasa'nın geriye yürür biçimde düzenlendiği böylece, vergi yükünün artırıldığı bu durumun, Anayasa'nın 73. maddesindeki verginin kanuniliği ile kazanılmış hakların korunması ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğu, ayrıca Anayasa'ya aykırı bir hükmün, Anayasa'nın 11. maddesindeki Anayasa'nın üstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkesiyle de bağdaşmayacağı ileri sürülmüştür.


Hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuk güvenliği, kural olarak yasaların geriye yürütülmemesini gerekli kılar. "Yasaların geriye yürümezliği ilkesi" uyarınca, yasalar kamu yararı ve kamu düzeninin gerektirdiği, kazanılmış hakların korunması, mali haklarda iyileştirme gibi kimi ayrıksı durumlar dışında ilke olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay, işlem ve eylemlere uygulanmak üzere çıkarılırlar; geçmiş, yeni çıkarılan bir yasanın etki alanı dışında kalır. Bu nedenle, sonradan yürürlüğe giren yasaların geçmişe ve kesin nitelik kazanmış hukuksal durumlara etkili olmaması hukukun genel ilkelerindendir.

5035 sayılı Yasa'nın 50. maddesinin (d) bendi ile, 197 sayılı Yasa'nın 5035 sayılı Yasa'nın 23. ve 24. maddeleri ile değiştirilen 5. ve 6. maddelerinin, Yasa'nın yürürlük tarihi olan 2.1.2004 tarihi yerine 1.1.2004 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmüştür. Buna göre, 5. maddenin birinci fıkrasında yer alan (I) sayılı tarife ve ikinci fıkrasında yer alan Bakanlar Kurulu'na yetki veren kural, 6. maddesinde yer alan, kamyonet, kamyon, çekici ve benzerlerini içeren ve 5035 sayılı Yasa'nın 50. maddesinin (c) bendi uyarınca 1.1.2005 tarihinde yürürlüğe girecek olan (4) numaralı bent hariç, (II) sayılı tarife ile (III) ve (IV) sayılı tarifeler, 1.1.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Motorlu taşıtlar vergisi, 197 sayılı Yasa'nın 9. maddesine göre, her takvim yılının Ocak ayı başında kendiliğinden tarh, tebliğ ve tahakkuk etmiş sayılan, Ocak ve Temmuz aylarında da iki eşit taksitte ödenen, kendine özgü bir servet vergisi niteliğindedir.


197 sayılı Yasa'nın 9. maddesine göre, 2004 yılı motorlu taşıtlar vergisi, 1.1.2004 tarihi itibariyle tarh, tebliğ ve tahakkuk etmiş, ancak birinci ve ikinci taksitlerin ödeme süresi geçirilmeden dava konusu kuralla; önceki Yasa döneminde başlamış ve henüz sonuçları doğmamış bir hukuksal ilişki, yeniden düzenlendiğinden bu durumun geriye yürüme olarak nitelendirilmesi olanaklı değildir.

Açıklanan nedenlerle kural, Yasa'nın 23. ve 24. maddeleri yönünden Anayasa'nın 2., 11. ve 73. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Mustafa YILDIRIM ve Fazıl SAĞLAM bu görüşe katılmamışlardır.

V - YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ

25.12.2003 günlü, 5035 sayılı "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un,

A - 18.2.1963 günlü, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun 5. maddesini değiştiren 23. maddesinin,

B- 197 sayılı Yasa'nın 6. maddesinde yer alan (II), (III) ve (IV) sayılı tarifeleri değiştiren 24. maddesinin (II) sayılı tarifesinin (4) sayılı bendi dışında kalan bölümlerinin,

C-50. maddesinin (d) bendinin,

YÜRÜRLÜKLERİNİN DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİNE,

D - (II) sayılı tarifenin kamyonet, kamyon, çekici ve benzerlerine ilişkin (4) sayılı bendi 5035 sayılı Yasa'nın 50. maddesinin (c) bendi gereğince 1.1.2005 tarihinde yürürlüğe gireceğinden, 5035 sayılı Yasa'nın 24. maddesinin (II) sayılı tarifenin yürürlüğe girmeyen (4) sayılı bendinin YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,


23.6.2004 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.

25.12.2003 günlü, 5035 sayılı "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un;

A) 1- 18.2.1963 günlü, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun 5. maddesini değiştiren 23. maddesinin,

2- 197 sayılı Yasa'nın 6. maddesinde yer alan (II), (III) ve IV) sayılı tarifeleri değiştiren 24. maddesinin,

Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,

B) 50. maddesinin (d) bendinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Mustafa YILDIRIM ile FazılSAĞLAM'ınkarşıoylarıve OYÇOKLUĞUYLA,

23.6.2004 gününde karar verildi.

Başkan

Mustafa BUMİN

Başkanvekili

HaşimKILIÇ

Üye

SacitADALI

Üye

Fulya KANTARCIOĞLU

Üye

Ertuğrul ERSOY

Üye

Tülay TUĞCU

Üye

Ahmet AKYALÇIN

Üye

Mehmet ERTEN

Üye

Mustafa YILDIRIM

Üye

Fazıl SAĞLAM

Üye

A.NecmiÖZLER

KARŞIOY GEREKÇESİ

25.12.2003 günlü, 5035 sayılı "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 50. maddesinin dava konusu (d) bendi ile Yasa'nın 23. ve 24. maddelerinin yürürlük tarihi, yayımlandığı gün olan 2.1.2004 tarihinden geriye alınarak 1.1.2004 olarak öngörülmüştür.

Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti olmanın önceliklerinden biride kuşkusuz hukuk güvenliğinin sağlanmasıdır. Hukuk devletinde kural olarak yasaların geriye yürütülmemesi hukuk güvenliğinin gerçekleştirilmesine yöneliktir. Kanunların geriye yürümezliği ilkesi, yasaların ancak, yürürlüğe girdikleri tarihten sonraki hukuki durumlara uygulanabilmeleri sonucunu doğurur. Bu tarihten önceki olaylar yeni yasanın etki alanı dışında kalır. Bu nedenle kural olarak sonradan yürürlüğe giren yasaların geçmiş ve kesin nitelik kazanmış hukuksal durumlara etkili olmaması hukukun genel ilkelerindendir. Kişilerin hukuk güvenliklerinin zedelenmesine, hak kaybına uğramalarına neden olmayacak kazandırıcı işlemlerin ise bu kapsamda düşünülemeyeceği açıktır.


197 Sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun 9. maddesine göre, motorlu taşıtlar vergisi, taşıtların kayıt ve tescilinin yapıldığı yerin vergi dairesi tarafından her yıl Ocak ayının başında yıllık olarak tahakkuk ettirilmiş sayılır. Yıl içinde bu Yasa'nın 10. ve 11. maddeleri uyarınca, vergi miktarlarında bir değişiklik olması halinde, bu değişikliğe göre ödenecek vergi, değişiklik, takvim yılının ilk altı ayında yapılmış ise takip eden son altı aylık dönemin başında, son altı ayında yapılmış ise takip eden takvim yılı başında tahakkuk ettirilmiş sayılır. Tahakkuk ettirilen vergi, ayrıca mükellefe tebliğ olunmaz ve vergi tahakkuk ettirilen günde tebliğ edilmiş sayılır.

Bu düzenlemeyle motorlu taşıtlar vergisi, Ocak ayının birinci gününde mükellef yönünden tarh, tahakkuk ve tebliğ edilmiş sayılarak kesinleştirilmekte, bu tarihten sonra vergi miktarlarındaki olası artışlar ise takvim yılının ilkyada ikinci altı ayında olmasına göre bu tarihi izleyen yarı yıla yansıtılmaktadır.

Motorlu taşıtlar vergisine ilişkin tarifelerde değişikliğe yol açan kuralların yürürlüğünün, Yasa'nın Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 2.1.2004 tarihinden bir gün geriye alınarak 1.1.2004 olarak saptanmasını öngören dava konusu kural, vergi mükellefleri yönünden 1 Ocak 2004 tarihinde yasa gereği kesinleşen verginin değişmesine neden olarak hukuk güvenliğinin zedelenmesine yol açmıştır. Bu yönüyle değerlendirildiğinde, takvim yılının ilk yarısının son gününde yapılan artışların geriye yürütülmesi ile ikinci gününde yapılan değişikliğin geriye yürütülmesi arasında bir fark bulunmamaktadır.


Belirtilen nedenlerle dava konusu kuralın Anayasa'nın 2. maddesinde tanımlanan hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.

Üye

Üye

Üye

Fulya KANTARCIOĞLU

Mustafa YILDIRIM

Fazıl SAĞLAM

KARŞIOY YAZISI

Dava dilekçesinde, motorlu taşıtlar vergisi yönünden vergiyi doğuran olay tamamlanmış olmasına rağmen, sonradan yayımlanan 5035 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihi geriye yürütülerek, motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerinin vergi yükünün artırıldığı, bu durumun Anayasa'nın 2., 11. ve 73. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

2.1.2004 günlü, 5035 sayılı Yasa'nın 50. maddesinin iptali istenen (d) bendinde, yeni belirlenen motorlu taşıtlar vergisinin tarh, tebliğ ve tahakkuk işleminin (I), (II), (III) ve (IV) sayılı tarifelerin motorsiklet, kamyon, çekici ve benzerleri dışında kalan taşıtlar yönünden yürürlük tarihinin 1.1.2004 olduğu hükme bağlanmıştır.

Hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuk güvenliğini koruyan, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yasaların üstündeyasakoyucununda bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasa'nın bulunduğu bilincinde olan devlettir.

Yasalar, kamu yararı ve kamu düzeninin gerektirdiği durumlar dışında kural olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay, işlem ve eylemlere uygulanmak üzere çıkarılırlar. Geçmiş, yeni çıkarılan bir yasanın etki alanı dışında kalır. Sonradan yürürlüğe giren yasaların geçmiş ve kesin nitelik kazanmış hukuksal durumlara etkili olmaması hukukun genel ilkelerindendir.


5035 sayılı Yasa, 2.1.2004 günlü, 25334 sayılı Resmî Gazete'de yayımlandığı halde, 50. maddesinin (d) bendi, motorlu taşıtlar vergisinin tarh, tebliğ ve tahakkuk işleminin 1.1.2004 tarihinden geçerli olmak üzere gerçek anlamda geriye yürütülerek uygulanmasını öngörmektedir.

Vergi tutarları ile birlikte vergileme ölçütleri de değiştirilerek artırılan yeni motorlu taşıtlar vergisi, itiraz konusu kuralla geçmişe etkili olacak şekilde yürürlüğe konularak, önceki Yasa uyarınca yılın başında tarh, tebliğ ve tahakkuk ederek tamamlanmış ve hukuksal sonuçları doğmuş olan motorlu taşıtlar vergisi uygulanamaz hale getirilmektedir. Bu durum, hukuk güvenliğini zedelemekte ve Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan ve yukarda nitelikleri açıklanan hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.

Açıklanan nedenle, söz konusu kuralın iptali gerektiği görüşünde olduğumdan, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

Üye

Mehmet ERTEN



SORUMSUZLUK BEYANI: Mevzuat.com başta Resmi Gazete olmak üzere çeşitli kaynaklardan içerik temin etmektedir. Bu içeriğin temini sırasında ve sonrasında Mevzuat.com'da yer alan bilgilerde: yanlışlıklar, hatalar, eksiklikler bulunabilir; eklemeler, çıkartmalar, güncellemeler, parçalara ayırmalar, içeriğin bölünmesi, format değişiklikleri, özetlemeler, yazılım/kod ilavesi, yapılmış olabilir; bilgiler güncel olmayabilir. Mevzuat.com hiçbir şeyi garanti etmemektedir, sorumluluk almamaktadır. Hangi sebeple olursa olsun Mevzuat.com'un ve içeriğinin kullanımı sebebiyle doğabilecek zararlardan Mevzuat.com, Mevzuat.com'un sahipleri ve çalışanları sorumlu değildir. Mevzuat.com'un ve içeriğinin kullanımı tamamen kullanıcının / ziyaretçinin vs. isteğine bırakılmıştır ve oluşabilecek zararlardan ve her türlü riskten söz konusu kullanıcılar / ziyaretçiler vs. sorumludur. Mevzuat.com kullanıcıları / ziyaretçileri vs., Mevzuat.com'u ve içeriğini kullandığı an bu koşulları ve sorumsuzluk beyanını baştan itibaren koşulsuz kabul etmiş sayılır. Bu koşulları ve sorumsuzluk beyanını kabul etmiyorsanız Mevzuat.com'u ve içeriğini hiçbir şekil ve surette kullanmayınız, kullandıklarınızı imha ediniz ve siteyi hemen terk ediniz. Mevzuat.com bu beyanı değiştirme hakkını elinde tutar. (Son güncelleme tarihi: 5 Nisan 2018)